CEPHANELİK KAPISI KAYIP
Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012 tarihinde meydana gelen ve 25 askerin şehit olduğu askeri mühimmat deposundaki patlamayla ilgili davada, şehit ailelerinin Avukatı Altan Ulutaş olay sırasında uçan 2 tonluk cephanelik kapısının halen bulunamadığını söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın bir süre önce cephanelik patlamasıyla ilgili "cephanelikte patlayan el bombalarının ateşleyicilerinde PETN denilen Plastik Patlayıcı Kimyasalı bulunduğu" iddasının kuşkuları daha da yoğunlaştırdığını belirten Ulutaş, "İki resmi raporda, patlayan cephanelikte bulunan el bombalarında PETN bulunmadığı net olarak tespit edilmiştir. Kamuoyunda farklı algı yaratılmaya çalışılıyor" dedi.
Ankara elmadağ'da bulunan MKE tesislerine el bombaları üzerine sandık düşürülerek araştırma yapıldığını ve bir keresinde zincirleme patlama meydana geldiğinin raporlarla kanıtlandığı belirten Ulutaş, patlama yerinin patlamadan bir süre sonra iş makineleri tarafından toprakla kapatılarak cephaneliğin yerinin TOKİ'ye devri için çalışma yapıldığını öne sürerek "Patlamada havaya uçan 2 ton ağırlığındaki cephanelik kapısı halen ortada yok. Kapı ilk patlamanın yeri ve şiddeti konusunda kesin bilgi verecek olmasına rağmen, şimdiye kadar bulunamadı. Bu inandırıcı gelmedi ve gerçek olduğunu düşünmüyoruz" dedi.
'KAPI PATLAMAYI AYDINLATIR.
Avukat Ulutaş , patlamadan hemen sonra, yaralı kurtulan askerlere rütbeli kişiler tarafından basına açıklama yapmalarının suç olduğu söylendiğini ve kendilerinden basına açıklama yapmayacaklarına dair imza ve taahhüt alındığını belirtti. Susurluk'taki 5 cephanelikten çıkarılan 248 ton bombanın afyonkarahisar'daki 2 cephaneliğe, yönergelere tamamen aykırı şekilde neden doldurulduğunu öne süren
AVUKAT ULUTAŞ ŞÖYLE KONUŞTU:
"Henüz birliğe katılalı 2 gün olmuş, hiçbir eğitim almamış şehit kısa dönem onbaşılara ve rütbelilere insanlık dışı çalışma yaptırılarak ve ceza vermekle tehdit edilerek, 45 günde yapılması gereken faaliyetin 4 günde yapılması emri neden verilmiştir? Neden, 423 ton mühimmatın depolanacağı boş cephanelik varken, Susurluk'ta 5 depo dolusu bomba 2 depoya sıkıştırılıp aylarca bekletilmiştir? Emirleri veren üst rütbedeki kişiler neden yargılanmamaktadır? Neden, patlamada şehit düşen rütbeli askerlerin kusurlu oldukları ve yaşasalardı sanık sıfatı ile yargılanacakları iddia edilmektedir? Bu sorulara cevap bulunmadığı sürece, acılar dinmeyecek, adalete güven tesis edilmeyecektir."
Haberin orjinali : Milliyet.com.tr
Geri »